Hayatı Yaşa

Hadi keyfine bak inan bana

 Aldanma öbür dünyaya

 Hayatı yaşa korkma 

 Öbür dünyayı sorma 

 Hayatı yaşa

Hayatıma yepyeni bir sayfa açma kararı verdim. Hatta verdik. Bu yaz bunalımlıydı. Ciddi bir şekilde kullanılıyor olduğumu, insanların işine yaradığım için sömürmeye çalıştıklarını fark ettim. Aslında bunu hep görüyordum ama sesimi çıkarmıyordum. Hatta belki bir nebze işime geliyordu böylesi. 

Geçen gün iğrendiğim birinin gözlerinin içine bakarak "senden nefret ediyorum" dedim. Bu kendim için yaptığım ilk halkaydı. Ben insanların arkasından konuşmam. Yalakalık yapmam. Ha insanları kırmamaya özen gösteririm orası ayrı. Ama sürekli kırılıyorsam artık buna bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. 

Bundan sonra kimsenin beni kırmasına, incitmesine izin vermeyeceğim. Kim bana nasıl davranırsa aynı şeyi görür. Ne eksik, ne fazla. Çünkü yoruldum. Salak yerine konmaktan, kaale alınmamaktan ve özgür olamamaktan yoruldum. 

Aşık oldum; salak yerine konuldum. 

İyi bir evlat olmaya çalıştım; salak yerine konuldum. 

İyi bir arkadaş oldum; salak yerine konuldum. 

Artık kendi istediğim gibi yaşama zamanım geldi de geçiyor bile. En kısa zamanda birkaç yere başvurup iş bulacağım ki onların olabileceğine, yapabileceğime inancım tam. Bu özgürlüğümün ilk basamağı. Sonra ingilizcemi geliştireceğim, ikinci basamak. Ve her sene mutlaka tatile gideceğim. Benim tatil anlayışım bir otele kapanıp sığır gibi yemek değil. Mutlaka bir turla yurtiçinde gezmek istediğim yerleri karış karış gezmem lazım. 

Ve iyi ki Zey gibi bir arkadaşım var. Benim türlü çılgınlıklarıma, saçmalamalarıma katlanan yüce insan :)

Bide onunlayken çok eğleniyoruz. Beraber bir yere gittiğimizi düşünemiyorum. Sapıtırız eheheh 

Ve yurtdışı. 

Öncelikle Prag. Benim ölmeden o şehre gitmem havasını boool boool içime çekmem lazım. Bunu kendim için yapmam lazım. Geçenlerde bir akrabam gitti Prag'a. Senin için bol bol içime çektim havasını dedi. Bana iskelet bilezik almış. Bazen akrabam olan insanlara şaşırıyorum. Geneli klasik sıkıcı, ukala ve terbiye yoksunu olduğu için aradan tanımadığım ve facebook sayesinde tanıştığım harika insanlar çıkınca şoka giriyorum ne diyeceğimi bilemiyorum. 

Sonra en büyük hayallerimden biri de, bir yılbaşını yurtdışında geçirmek. Yılbaşı benim için çok özel. Halloween bir, yılbaşı iki. Yılın en sevdiğim günleri, zamanları ♥

Noel alışverişi turları var ya görünce ağlayasım geldi. Hayvan gibi para biriktirip oralara gidip deliler gibi alışverişin dibine vurmak istiyorum. Ayy Hallmark Krismas filmleri gibi rüya ♥

Zeyneple her sene bir yere gidelim diye düşünüyoruz. Zaten hayatın anlamı bu değil mi. Ben açıkçası dünyayı gezi belgeselerinden izlemekten çok sıkıldım. 

Yani kendim için yaşayacağım. Kendim için, sevdiklerim için güzel şeyler yapacağım artık. 

Çok heyecanlıyım. Bundan sonra her şey farklı olacak. 

Ps: bide işim saçımı kabul ederse, o yeri bağrıma basar deli gibi çalışırım ehehe