Bir Yol Hikayesi Gökova-Marmaris

Bayramın birinci günü Gökova körfezinde durduk Marmarise giderken. Bir sürü fotoğraf çektim bu fotoğrafı da Ata çekti. Çekerken kızdım ne biçim tutuyorsun diye ama çok beğendim sonra ne yalan diyeyim. Doğal çıkmış. Üstümdeki bluz kendi imalatımız. Kuru kafa kumaş görünce gözlerim ışıldamıştı.


Veeee Marmaristeki kuzenin evi! İçmeler tarafında sahilde, otellerin ve apartların arasında. O yüzden turist yoğunluğu aşırı. İnanılmaz ötesi bir manzarası var. Nereye baksan deniz. Aşağısı kumsal, plaj. Cennet böyle bir yer olsa gerek.

Gittiğimizde bekar evi olduğu için biraz! (baya baya!) iş bizi bekliyordu. Hatta bayram temizliği olayına girmedik bu sene yaşasııın diye sevinen bendeniz bayramda bir ton kurumuş kalmış bulaşık yıkadı. O kadar iş sonunda akşam kendimizi plaja attık. Hayır yüzmedik o kadar değil dostum. Zaten gündüz bile balık olan denizde akşam neler geziyordur kim bilir :)




Erkek tişörtü almazsam işim gücüm rast gitmiyor. Sonra onlar kesiliyor biçiliyor. Bunu Seven Hill'de görünce kendimi tutamadım. Kasetlerin güzelliğine bakar mısınız?

Evin damı bulunduğum yer. Orada zıplamaçlı fotoğraflarda çektik bol bol.


Böyle bir balkon olur ve biz kahve içmeyiz. Olacak iş değil tabii. Bol bol içtik fal kapattık.

Neyse arkası devamı yarın efenim. Daha çok paylaşacağım tatili. Paylaştıkça içim gidiyor gerçi orası da ayrı şey.