
Bu yaz çok sıkıcı ve bunaltıcı geçti. İçimden yazmak, çizmek falan gelmedi hiç. Bayramda tatile gittik ve o süper geçti bak. Baya baya Ege seyahati yaptık. İlk bölümü Urla'da demir yollarının kapında geçti. İzmir, Urla fotoğrafları bunlar.

Afyonda ekmek kadayıfı yemeden yolculuktan hiçbir şey anlamıyoruz :)

Kula'da bir tesisti ve harikaydı bahçesi falan. Ben yeşillikleri görüp hemen pozumu verdim


Çevikel kabilesi bizi harika ağırladı.

Mona Rıza ve ben :)

Halamların sitedeki yavru kedi Toprak. Yazık beni Elmyra sandı :)

Urla kamp panaromik çekim.

Geçen sene dikmiştim ve boyamıştım bu çantayı biliyorsunuz acayip işe yaradı. Ve Nivea'nın +50 faktörlüsü aynı şekilde olmazsa olmazım. Sayesinde bembeyaz hiç yanmamış şekilde geldim.

Çeşmealtı pazarı. O gün deli yedik ve eğlendik.

Demiryolları kamp sakini Buz. Onun hikayesi çok dramatikti (Ata'nın tabiriyle) bu güzel köpeği Urla'nın ünlü bir zengini oğluna hediye almış bebekmiş (halen bebek) çocuk ise köpeği baya hırpalamış, dövmüş piç (insanlara hayvan dememek lazım, insanlar hayvanlardan daha saldırgan çünkü) sonra sokağa atmışlar. Köpek yanına biri gelse korkuyor, ürküyor garibim ya. Muhteşem bir şey, sevilmek, okşanmak aşırı hoşuna gidiyor. Yani böylesi geri beyinler köpek sahibi oluyor ya hayret bişey! bizim gibi bağrı yanıklar istemekle kalıyoruz. Ama bu konuda şöyle düşünüyorum hep; bakabileceksem, sorumluluğu alabileceksem almalıyım. Şu an çok zor benim için. Yoksa zilyon kere almıştım. Neysee.


Ve Sisters Of Moon serisinin son kitabı elimden düşmedi tatil sırasınca. Camille'ciğim üç adamı parmağında oynatıyor vallahi :)
Neyse devamı yarına gelsin... Marmaris fotoğraflarını bekleyin anacım :)
ne zamandır yoktun, özlettin kendini. neler yapmışın neler, devamını bekliyoruz :))
YanıtlaSildevamı geliyor, artık daha sık yazacağım efenim ^^
YanıtlaSil